İmâmet meselesini siyasî-itikadî bir konu haline getiren Şîa, imâmet inancını merkeze alan bir söylem geliştirmiştir. Şîa adı altında teşekkül etmiş fırkaların en önemlisi İmâmiyye'dir. Şeyh Müfîd, gaybet sonrası İmâmî düşüncenin yeniden şekillenmesinde etkili olan Usûlî anlayışın ana hatlarıyla şekillenmesinde önemli pay sahibidir. Ancak bu düşüncenin daha belirgin hale gelmesinde öğrencilerinin de yadsınamaz katkıları bulunmaktadır. Bu noktada Şeyh Müfîd'in en önemli öğrencilerinden Şerîf el-Murtazâ'nın (ö. 436/1044) Usûlî düşüncede ayrı bir yeri vardır.
Şerîf el-Murtazâ, İmâmîyye'nin doktrinel esaslarının açıklanmasında umûmî anlamda Şeyh Müfîd ile mutabıktır. Ahbârî-Usûlî farklılaşması ve Usûlî sistemin şekillenmesi noktasında el-Murtazâ'nın sisteme en büyük katkısı Şeyh Müfîd'in ele aldığı konularda müstakil eserler kaleme almış olmasıdır. Şerîf el-Murtazâ şer'î hükümlerin ve doktrinel esasların kaynağı olarak sadece haberlere dayanmanın yeterli olamayacağı hususunda Şeyh Müfîd ile aynı fikirde olmasına rağmen, akıl-vahiy ilişkisi ve haber-i vâhidin delil olması gibi konularda hocasından farklı görüşler ileri sürmüştür. Bu çalışmada Şerîf el-Murtazâ'nın Usûlî düşünceye katkıları imâmet, gaybet, bedâ ve rec'at, sehvü'n-nebî, haber-i vâhid ve akıl gibi konular üzerinden incelenmiştir. Giriş, üç bölüm ve sonuç kısmından oluşan bu çalışma, kendi eserleri ekseninde Şerîf el-Murtazâ'nın Usûlî düşünceye ne tür katkılar sağladığını ortaya koymayı amaçlamaktadır.