....) 'İyi şiir' demek, okurca/görence iyi diye yorumlanan değil; öz, içerik, biçim ve dış yapısıyla bir bütün halinde güzelliği vurgulanan yapıt demektir. Bu özgün tespit yapılırken görmenin yanı sıra düşünmenin de önemi belirtilmelidir. Toplumsal olanın değerli bir parçası da bireyci değil, bireysel olandır. Bireysel olmak, bir şiirle baş başa kalındığında şiirin biçimselliğine, bütünlüğüne, düşüncesine, dengesine ve hatta şair özne ile ilişkisine bireysel ve toplumsal öznellik ve nesnellikle sokulmayı becerebilmektir. Güzellik kadar çirkinlik de ancak böyle fark edilebilir. 'Güzel'i yaratma kaygısının / coşkusunun şairin bilincinden ve dünya görüşünden bağımsız olması mümkün değildir. O halde şiire ilişkin her şey, şair bireyin dünya görüşü, bilinci, birikimi, algılaması ve vicdani sancılarıyla doğrudan ilintilidir. Medya, dergi, grup veya internet yapılanmaları çerçevesinde oluşturulan 'ortak (!)' değerlerle yaratılmış hiçbir şey bireysel özgünlüğe saygılı değildir. Tek tipleşmeye hizmet eder, şairlerin 'erk muhalifliğini' tersine çevirerek, kendilerinin bir egemenlik alanı yaratmalarına ve erk kavgası yüzünden 'gerçeklik ve şiir'den kopmalarına neden olur. Kendisini 'kendinde belirlemesi' gereken şairin, rengini ve birikmiş halini şiirinde gösterebilmesi için tek olmayı seçmesi veya tek kalmasına neden olacak denli özgün davranması gerekmektedir. Aksi takdirde yeni ve farklı bir şairden, onun özgün bir yaratısından söz edilemeyecektir.