Kentli olmak, o kenti sevmekle başlar. Her ne kadar Kastamonu'da doğmamışsam da o kentle bütünleştiğimden, kendimi hep Kastamonulu saydım. Bu nedenle, kitap boyunca, kimi kez Baharzade Feride Hanım'ın, kimi kez evlerin şairi diye bildiğimiz Behçet Necatigil'in, Oğuz Atay'ın ve diğer tarihi kimliklerin, mekânların izini sürdüm. Şimdi dünde kalsa bile orada olmak, o sokaklarda yürümek keyif vericiydi. Ne de olsa içimin bir yerlerine kazınmış, acıtan bir anı olarak.