Çoğu alim, mantık ilminin öneminden dolayı yazdıkları eserlere "İlmü'l-Mîzân, Fenn-i Mîzân, Lisânü'l-Mîzân, Mîzânü'l-Ukûl, Mi'yâru'l-İlm, Miftâhu'l-Fünûn, el-Kistâsü'l-Müstakîm" gibi adlar vermişlerdir.
Klasik sistem üzere eğitim veren medreselerde okunarak icazet verilen ilimlerden biri olan Mantık ilmi, günümüz ders halkalarında kendisine zaman ayrılmıyor veya hiç okutulmuyor. Oysa Mantık; ölçülerine uyulduğunda, zihni yanlış düşünceye düşmekten koruyan, kişiye doğru düşünce ile yanlış düşünceyi birbirinden
ayırt etme gücünü kazandıran bir ilimdir. Yani mantık, doğru ve tutarlı düşünmenin kurallarını gösteren bir ilimdir. Bu doğru ve tutarlı düşünme ise bütün ilimler için gerekli olan temel bir metottur. Bundan dolayı ilimlerin sınıflandırılmasında mantık en başta yer almış, hatta ilimlerin ilmi sayılmıştır.
Tercümesini yaptığımız Molla Halil'in (r.h.) bu "Îsagocî" adlı eseri, metin olmanın üstünde, adeta müstakil bir mantık kitabı gibidir. Bu kitaba tam anlamıyla vâkıf olan kişinin, Mantık ilminin hepsine vâkıf olabilecek bir donanıma sahip olacağı kanaatindeyiz. Hemen hemen bütün mantık kaidelerine değinmiştir. Biz de çoğu kuralların zikredilmeyen örneklerini Şerhu's-Şemsiyye kitabından faydalanarak sizlerin bilgisine sunduk.