"Geldiler, yakından da baktılar. Yine ikna olmadılar. Bu garip topluluk, uzaylıların varlığından rahatsız olmak bir yana, onlardan kâr bile sağlamıştı. Şimdi tanışma, ödeşme zamanıydı. Beyinlerimize girdiler ve öykülerimize sızdılar. İnsan olmanın, Türk olmanın ne demek olduğunu, anlattıklarımızdan süzüp aldılar. Gündelik hayatla bilinçaltının kesiştiği bir yerde, kocaman gözleri ve olmayan kulaklarıyla kimi zaman komik, kimi zaman korkunç ama çoğu zaman delice olan öykülerimizi sabır ve ilgiyle dinlediler. Bu kitap, o öykülerin geçtiği zaman dilimlerine, o yaşamlara sizi de misafir ediyor. Dinlemek isterseniz, anlatacak tuhaf öykülerimiz var. Belki de anlatılmaması gereken öyküler..."
Dev bir uçan daire, Ankara'yı dünyanın yeni çekim merkezi yapıyor.
Bir tır şoförü, fantastik bir radyo istasyonu ile bağlantıya geçiyor.
Türkiye'nin ilk süper kahramanı, emeklilik töreninde milletvekili danışmanı ile kapışıyor.
Bir pop yıldızının albüm tanıtım gecesi, faciaya dönüşüyor.
Sıradan bir mahalle kuaförü, kadınları istenmeyen tüylerinden kurtarıyor. Hepsinin gitmesi gerektiğinden emin misiniz?
Popüler gazeteci, teknolojik bir otelde hayatının sınavını veriyor.
Bizi korkulası şeylere güldüren Hakan Urgancı, tanıdık kahramanlarını fantastik gerçeklerle çarpıştırarak fena şekilde eğleniyor. Bir yandan da 'Günümüz Türkiyesi'nin bir portresini çiziyor. Tüyleriniz diken diken olurken kahkaha atmak istiyorsanız başlayın. Yoksa elinizdeki kitabı yavaşça yere bırakın!