Aslında bütün zamanlar İslâm'a muhtaçtır. Zira İslâmsız zaman ziyandır. Kaybedildiğinde nimetlerin kıymeti daha iyi takdir edilir. İslâm âlemi de dahil olmak üzere dünyamız uzun zamandır İslâmsızlığın bunalımını yaşamaktadır. İslâmiyet, gelişiyle zulmün, ahlaksızlığın, yağmanın, putperestliğin hakim olduğu eski cahiliyeti yere sererek hakkı hakim kılmıştı. Teknolojinin gücünü de kullanarak eski cahiliyeti aratacak derecede azgınlaşan asrımızın modern cahiliyeti yerine hak ve adalete dayalı insani bir medeniyeti kuracak olan yine İslâmiyettir. Sözde Müslümanlar, sergiledikleri kötü tablolarıyla yegâne ümit olan gerçek İslâm'a perde olsalar da gayesizlik ve çaresizlik içinde çırpınan dünyamız için başka çare yoktur. Sözün özü şudur: Dünya İslâm'a, İslâm da gerçek Müslümana hasrettir.