"...Üst kattan bahçeye inen kıvrımlı uzun merdivenlerden aşağıya inerken genç bir delikanlı karşımda beliriverdi. Nedendir bilmem, olduğum yerde mıhlanıp kaldım. Dilim tutulmuştu adeta. Bir an bakışlarımız buluştu. Tarifi imkansız bir duygu sarmıştı içimi. Mahcubiyetle başını yere eğip bakışlarını benden kaçırarak selam verdi. Karşılık veremedim; elim ayağım tutulmuş, şaşkına dönmüştüm. Ne olmuştu bana böyle? Hiçbir şey söylemeden kaçarcasına basamakları atlayıp bahçeye, oradan da eve attım kendimi. Hatice yengem kuyudan su çekiyordu beni görünce, teleştan elindeki kovayı kuyuya düşürdü:
"Aa! Ne oldu sana Kadem?! Betin benzin neden sararmış öyle?! Bir şey mi oldu?!..
Aşık olmuştum!...