Dünya sinemasında sanatsal bir yorgunluk, yaratıcılık krizi ve tıkanma yaşansa da insanı anlamaya çalışan, hayatın muğlak ve karanlık yönlerini keşfe çıkan, insanın algılama gücünü köreltmek yerine ufkunu açıp hayatı farklı pencerelerden gösterebilen filmler üretiliyor. Filmler analiz edilip çözümlemesi yapılıncaya dek eksiktir. Nitelikli bir film ancak söylediklerinin ve gösterdiklerinin ardındaki gerçeği yakalamaya çalışan değerlendirmeler yapılınca tamamlanır.
Bu düşünceden hareketle Bekir Birbiçer; insan hayatına önemli ölçüde etki eden eğitim sistemini irdeleyen, okul düzeneğinden geçen gençlerin ruh dünyasına eğilen, sistemin ürettiği ve hayata saldığı insanı tüm boyutlarıyla ele alan, insan denen muammayı anlama çabasında olan filmleri analiz ediyor.
Ayrıca modern eğitim sisteminin romanlara yansıyan boyutlarını ele alıyor, okul koridorları ve sınıfların edebiyata yansımalarına odaklanıyor. ilk kitabı "Beyazperde Karatahta" ile tüm dünyada kanıksanan ve sorgulanmadan kabul gören modern eğitim sistemini deşifre eden Birbiçer, "Sinema Eğitim ve İnsan" ile filmler ve romanlar üzerinden
sisteme dair eleştirel bir bakış kazandırabilmek için ikinci adımını atıyor.