Filmleri kitle eğlencesinin bir parçası olarak kabul eden küçümseyici bakış, onların ardındaki zihinsel evreni kavrama konusunda entelektüel eksiklik içindedir. Oysa filmler tarihin bir anındaki tüm bilişsel eğilimleri içeren yaratıcı anlatılardır. Her film gösterdikleri ya da gizledikleriyle bir anlam üretir. Bazı filmler ise sadece anlam üretmekle kalmaz, zaman ve hareket imajlardan oluşmuş bir kuram oluştururlar.
Bu kitap modern uygarlığın en önemli olgusu olan çalışma etkinliği ile modern uygarlığın en yaratıcı ve etkili sanatsal biçimi olan sinemayı, çağdaş uygarlığa yeni bir felsefi bakış açısıyla bakabilmek için bir araya getiriyor. Zorunlu çalışma ve yaratıcı emek arasındaki ilişki Avrupa sinemasını kapsayan ama çoğunlukla Amerikan sinemasına odaklanan yüzlerce filmin analizi ve felsefi bir perspektifle inceleniyor. İçinde Nietzsche de var, Charlie Chaplin de... Marx da var Jim Jarmush da... Popüler filmler de var, sanat filmleri de…
Hem sinema tarihini öğrenmek isteyen okurlar için hem de sinemanın entelektüel keyfini arayan okurlar için özgün bir eser...