Taşa mermere, nefes üfleyen kadın,..
Erkek egemen bir dünya da sanatın içinde adımlayan kadınların, medeniyete doğru yürüdükleri ayak sesleri...
Kadının dünyasına açılan pencerede gökkuşağını andıran renklerinin bir parçası olabilmek için o rengin öncelikleyansımalarına bakmak gerekli. Bir kadının dişiliğim yok etmeden varlık gösterebilmesi hiçbir donemde kolay olmadı bu evrende.
Haklarını çok geç ve zor elde eden kadınlar, hem uzmanlık yaptıkları alanda yükselebilmek, hem var olabilmek için öncelikle çetin bir mücadele döneminden geçtiler. Bizde varız, bizde söz sahibiyiz, başarmak istiyoruz dediklerinde karşılarına çıkan erkek egemen toplum anlayışı yıldırmadı onları. Onlarcası var başarıyı tırnaklarıyla elde eden ama burada sadece beş tanesinin hayatına yakından tanık olabileceksiniz.
Farklı olan kadınların öncü olmak gibi özelliklerinin ön plana çıktığı ama yaşadıkları devrin kısıtlı imkanlarına rağmen girdikleri mücadeleyi bırakmayıp, önüne çıkan bütün engelleri tam yendim derken aşka bir engele takılıp kalmaları pes ettırmemişti cumhuriyet kadınlarını.
Kadının adı bile yokken, varlık göstermeye cesaretle atılan adımların öncüsü olma yolunda, koşar adımlarla ilerleyebilmenin hazzını o an, o mücadelenin içinde yaşayamasalar da, belki de fark etmeseler de sonradan ölümsüzlüğe atılan imzaların altında isimleri yazdı çoğunun.
Bu kitapta aşkla mesleğini yapan kadınlardan ilkinin hayat hikayesine tanıklık edeceksiniz...