Hüseyin Rahmi Gürpınar bu romanda, Doğu ve Batı kültürünün özelliklerini eleştirel açıdan değerlendirir ve karşılaştırır; züppelik, gelenek ve yenilik gibi konuları harmanlayarak işler. Tüm bu konular, alafranga kültüre yönelik aşırı tutkusu olan başkarakter Meftun ve onun çevresinde vuku bulan olaylar üzerinden anlatılmaktadır. Konağı, kendisini ve ailesini; çevirdiği dolaplarla trajik bir sona doğru sürükleyişini okuruz. Meftun, Tanzimat dönemi züppe tiplemelerinden farklı olarak Batı kültürünü, eğitim için gittiği Fransa'da benimsemiştir. Geri döndüğünde ise bu kültürü evinde çalışanlardan başlayarak pek çok kişiye müdahil bir tavırla öğretmeye ve uygulatmaya çalışır. Bu baskıda orijinal metne tamamen sadık kalınmış ve aynı zamanda bugün anlaşılmayan kelimeler, kavramlar ve eserin yazıldığı dönemin sosyal koşullarıyla ilgili gerekli açıklamalar akışı bozmayacak şekilde dipnotlar aracılığıyla verilmiştir.