1348 yılının temmuzunda Aziz Benedict ve Aziz Swithin şölenleri arasında, İngiltere'nin başına çok ilginç bir şey geldi. Doğudan karanlık, kümelenmiş, korkunç bir bulut sürüklenmişti. Tehlike yüklü bu bulut, gökyüzünün sessizliğini bozmak için yavaş yavaş ilerliyordu. Bu acayip bulutun gölgesindeki yapraklar düştü, kuşlar şakımayı kesti, sığırlarla koyunlar korkudan sinip çalı çitlerin altına toplandı. Her yere bir kasvet çöktü. İnsanlar sıkıntıyla durmuş bu acayip buluta bakakalmışlardı. Korkudan titreyen insanların, yine kendileri gibi korkudan titreyen rahipler tarafından kutsandığı ve günah çıkarttırdığı kiliselere sürünerek kendilerini attılar. Dışarıda uçan tek bir kuş bile yoktu. Ne bir ağaç hışırtısı ne de doğanın içinde çirkin bir ses duyuluyordu. Kara ufuktan küme küme ilerleyen kocaman bir bulut katmanı haricinde etrafta hiçbir kıpırtı yoktu. Her yer sessizliğe bürünmüştü. Batıya bakıldığında gökyüzü yaz mevsimindeki gibi aydınlıktı, doğu tarafındaysa bu karanlık düşünceli bulut kümesi vardı…