Hayata iki kez gözlerimizi açarız, birincisi kalp gözüyle insanları tanırız daha sonra bize öğretilenlerle varsayımlar türetebiliriz. Burada asıl olan nasıl bir kalbin bize ışık tuttuğudur. Kalbi nasir tutmuş birinin elinden tuttuysanız, kalbinizde gittikçe katılaşır, ışığınız söner. Tertemiz bir ruha dokunduysa ruhunuz, ışıkları söndürün orası sizin sayenizde aydınlık demektir. Evet bu hikaye Handan'ın hikayesi, bu hikaye tam anlamıyla el-alemin varsayımları sonucu itilen, yönlendirilen, sürüklenen bir hayatın kelebek etkisiyle başka bir hayatta can buluş hikayesidir. Oysa ne zordur öyle değil mi insanın kendisine toz kondurması, dürüst olması? Şimdi bize verilen görev de bulunduğumuz yerde sadece biraz durup olaylara daha kümülatif, empatik yaklaşmaktır. Doğumdan itibaren manevi ailem ile geçirdiğim "yirmiüç" yılı sizin huzurunuza sunmuş bulunmaktayım. Gönülden gönüle kurulan sevgi köprülerim kalp gözünüz daima ışığınız olsun.