Bir şehrin tarihi aynı zamanda onun hafızasıdır. İnsanı mekânla bir araya getiren, onun bir parçasına dönüştüren yaşanmışlıkların canlı tutulması şehir tarihi çalışmalarının en önemli çıktısıdır. Siverek bu anlamda tarihi hafızasını, kısmen de olsa günümüze taşıyabilmiş ender şehirlerdendir. Gündelik hayatta sesleri çok duyulmayan sıradan insanların, köylü, şehirli esnafın ve kadınların izlerini süren elinizdeki kitap bir Osmanlı/İslam şehri olan Siverek'in belleğini yeniden ortaya çıkararak geleceğe miras bırakmayı amaçlıyor. Siverek şer'iye mahkemesi tutanaklarında eşeği çalınmış bir köylüden, kocasını şikâyet eden Ayşe Hanım'a, Müslüman komşusuna ev satışı yapan Ermeni Ohannes'e kadar toplumun muhtelif kesimlerinden insanların ses ve nefeslerini duyabilirsiniz. Şehrin büyük bir kısmı unutulmuş cami, çarşı, han, hamam, konak ve sokaklarını adım adım içinde yaşayanlarla beraber bulabileceğiniz bu kitap, merkez-taşra ilişkileri, şehir eşrafının ve aşiretlerin amansız mücadelesini irdeliyor.