12 Eylül kaos ve anarşisini yöneten ana kumanda, Türk'ü Türk'e, kardeşi kardeşe kırdırdı. Çünkü sağ ve sol düşünceye bir araya gelip konuşma fırsatı vermediler. Eğer verselerdi Türkiye'de anarşiyi zaten tezgâhlayamazlardı. Sağ ve solu birbirine kırdıran bazı isimler, ABD'deki müesses nizamdan direktif alıyorlardı. Evren, hükûmeti kurma görevini ANAP'a vermezse diye endişeleniliyordu. Turgut Özal da ANAP kurucusu Bedrettin Dalan'a düşüncesini sordu. Dalan "Milletimiz bize bu görevi tevdi etti. Eğer bu iradeyi başkasıyla paylaşırsak milletimize ihanet etmiş oluruz. Velev ki böyle bir şey derlerse biz de o zaman 'Milleten aldığımız emaneti yine millete geri veriyoruz.' diyerek Çankaya'da ayrılırız." dedi. Ardından Özal da Dalan'dan güç alarak "Evet, ben de senin gibi düşünüyorum." dedi. Kitapta, 12 Eylül Darbesi sonrası kurulan ve 1983 genel seçimlerine katılan partilerin; kuruluş süreçleri, politikaları ve 12 Eylül öncesi ile benzeyen veya ayrışan taraflarının incelenmesi hedeflenmektedir. Bu süreci anlayabilmek için de 12 Eylül Darbesi öncesi siyasal ve ekonomik durum, 24 Ocak Kararları analiz edilecektir.