* Yıl 1970... Çeliğin şehri Karabük... Bir araba peydah olur ilçe sokaklarında... Kocaman, simsiyah, pırıl pırıl bir araba... İçindeki haydut kılıklı adamlar, sokak sokak dolaşarak bir şey aramaktadırlar. İlçe sakinleri rahatsızdır. Erol Komiser devreye girer ama adamların polis oldukları ortaya çıkar... Bu arada İğneci Sevim, havayı birazcık serinletebilmek için hayalinde kutuplardan buz dağları taşımaktadır.
* Bir gaspçı tarafından öldürülen İsmail Küçükkulak, toprağa verildikten altı yıl sonra ortaya çıkar. Erol Komiser, onun adıyla defnedilen kişinin kimliğini ve cinayetin suçlusu olarak yakalanıp yargılandıktan sonra idam edilen adamın gerçekten suçlu olup olmadığını ortaya çıkarmak zorundadır. İğneci Sevim, oğlunun, olayla hiç ilgisi olmayan birinin peşine düştüğüne inanmaktadır.