Türkiye'de siyaseti anlamak, öncelikle siyasetinbir dili olduğunu fark etmekten geçiyor. Akademik kavramsal yöntem demedyanın kullandığı gündelik dil de bu farkındalığı oluşturmayayetmiyor.
Soyut kavramsal yapılar sağduyudan uzak, medya dili ise sanalbir gerçeklik üretme tehlikesi içeriyor. Yukarıdaki temel yaklaşımıesas alan yazar, kitap boyunca "kör olma", "körlemesine bakma", "körnokta" gibi, her biri akıl gözümüzün bakışıyla ilgili kusurlara dikkatçekiyor; okuyucuda bu sorunların varlığıyla ilgili bir farkındalıkoluşturmaya çalışıyor.