Asırlar boyu yaşadığımız topraklardan eksik olmayan kavramlar: Göç, göçmen, iltica, mülteci, sığınmacı. Son yıllarda yeniden aynı kelimeler ve kavramlar gündelik hayatımızın merkezinde yer almakta. Gündelik hayatımızda her ne kadar hepsi aynı gibi görünse de aslında bütün bu kavramlar o kadar farklı ki... Her biri ayrı birer hukuksal çalışma alanı. Her bir kavram kendi içinde birbirinden farklı hakları, sorumlulukları ve zorunlulukları barındırmakta. Ancak bu kavramları sadece kelime olarak ele almak da eksik olur. Çünkü bütün bu durumda olanlar sen, ben, o, siz, biz, onlar; yani hepimiz; yani insan. İnsanın olduğu yerde onun hem fiziksel hem de psikolojik iyi olma halini ele almadan değerlendirme yapmak insana dair olan bir şeyi insansızlaştırmak olur. Bu sebeple bu çalışmada insana dair olan yerinden edilme durumu hem yasal, hukuksal, siyasi; hem de psikolojik açıdan ele alındı. Çünkü merkezinde insan olan bir konuda insanı yok saymak insanlığa yakışmazdı.