Siyonizmi, masonları ve gizli örgütleri anlatan yüzlerce edebi eser bulunmaktadır. Bu eserlerin yüzde doksan dokuzu uzun soluklu bir roman niteliği taşımaktadır. Bazıları ise adeta film senaryosu gibidir. Hâlbuki Mason dünyası ne bir roman, ne de bir film senaryosudur.
Masonlar bulundukları ülkelerde devlet içinde devlettir. Kendi hiyerarşik yapısı bulunmaktadır. Mason kelimesi, sözlük itibariyle; duvarcı ustası anlamına da gelse, bu doğrudur. İlk zamanlarda masonlar duvar ustalarıydı. Yani bir bakıma bugünkü inşaat işçileri gibi.
Fakat bu sıradan bir inşaat işçiliği değildi. Dünya genelinde, özellikle Avrupa'da göz alıcı ve baş döndürücü muhteşem ve muazzam denilen yapıların da, mimarlarıdır. Hatta buna bir örnek vermek gerekirse Süleyman Mabedi/Tapınağı bunun büyük bir ispatıdır. Masonlar sadece mimari/yapı işleriyle uğraşmadılar. Yeryüzündeki bütün sanatlarla da uğraştılar. Bu sanat sahibi zanaatkârları ayrı ayrı localara monte ettiler. İlerleyen zamanlarda, bugün bile kullandığımız birçok materyalin de mucididirler. Ülke kurdular, ülke dağıttılar, mason komutanların savaş becerilerini ölçmek için yok yere savaş çıkarttılar. Ülkelerin iç ve dış işlerine müdahil oldular. Devlet başkanı seçtirdiler, devlet başkanı astılar. Din terminolojisine kendi bakış açılarında müdahale ettiler.