"Kavruş köpek kurda yetiştiği gibi bir vuruşta Büyükkaya'nın öne yıkıverdi. Kuzuyu bırakan kurt can havliyle köpekle boğuşmaya başladı. Akkız'ımız ise kaçmak yerine ha bire kurda kelle vuruyor, dostu köpeğe yardım ediyordu. Nasıl olduysa bir aralık Kavruş alta düşmüştü. Ocağı batasıca kurt, bütün gücüyle köpeğin boynunu sıkıyordu. Oğuz onlara yetiştiğinde eline aldığı taşlarla kurda vurmaya başladı. Bir aralık koyun ve kuzular, kurtla köpeği çevrelediler. Onların kulakları sağır eden korkunç gürültüsünden ve Oğuz'un attığı taşlardan dehşete düşen kurt, köpeği bırakıp kaçmak zorunda kaldı. Ama koyunların gözlerinden fışkıran yalımlar ve Oğuz'un amansızca saldırısı kâfiri şaşkına çevirmişti. Kavruş onun kaçmasına fırsat verecek köpeklerden değildi. Hemen kurda yetişip altına alıverdi. O anda ben de yetişmiştim. Tüm gücümle elimdeki değnekle kurda vuruyor, vurdukça gücüm kuvvetim yerine geliyordu. Hayvanlara asla kıyamayan ben Sofi Yusuf, o gün acımasız biri olup çıkmıştım. Gözüm hiçbir şeyi görmüyordu."