Arabadan iner inmez etrafa bakındı. Sarhoş denizcilerle doluydu sokak. Kimisi kusuyor, kimisi yoldan geçenlere sataşıyordu. Dekolte giysili şuh kadınlar, evlerin aralık panjurlarından onlara vücutlarını sergiliyor, cilveyle ve işveyle içeri davet ediyorlardı. Rum kabadayılar ceketlerini omuzlarına atmış, dudaklarında sigara, tespihlerini sallayarak tur atıyorlardı. Çoğunun yüzünde bıçak yarası izi vardı. Muhabbet tellalları, onları saygılı bir tavırla selamlıyorlardı. (...) Şeytan ona akıl vermişken ve hazır fırsat yakalamışken daha beterini yapabilirdi. Ayaklı abajurun yanından geçti, kadının üstüne eğildi. Makası onun sağ yanağına hınçla sapladı ve dişlerini sıkarak geri çekti. Sarsılarak canhıraş bir çığlık attı kadın. Gözleri yuvalarından fırlamış gibiydi. Bir çığlık daha savururken vücudu titredi, tepinmeye başladı. Şuurunu kaybetmişti sanki. (...) Kanlı makası yere atıp odadan çıktı, koşarak merdiveni indi. Sokağı yine boş görünce rahatladı. Karanlık saçak altlarına sığınarak yola devam etti...
Detektif Sokratis, yeni bir maceranın izinde bu kez Smyrna ile Konstantinopolis arasında mekik dokuyor. Acar detektif Sokratis, siyahlı kadının gizemini çözebilecek mi?
Oğlak Yayınları, polisiye edebiyatın usta yazarı Suphi Varım'ın, "Detektif Sokratis Polisiyeleri"nin dördüncü kitabı, Sokratis ve Siyahlı Kadın'ı yayımlamaktan gurur duyar...