Herkesin uykuda olduğu yuvasının ılık ortamına girdi sessizce ..
Önce çocuklarının odasına uzattı başını. Mışıl mışıl uyuyorlardı. Sonra kendi yatak odasına yönelirken, gaz lambalarını söndürdü bir bir. Sihem uyanık, yataktaydı. "Hoş geldin" dedi düşük bir tonda. "Hoş bulduk" diye yanıtladı Hüseyin. "Çocuklar seni göremeyince huysuzlandılar" diye ilave etti Sihem.
Yanıt vermedi Hüseyin bir süre. Yatağın kenarına ilişmiş, eli çenesinde, bir süre düşündü. Alçak sesle, çocukların uyanmamalarına özen göstererek konuştu:
-Sihem, dedi. Ben Kıbrıs'taydım. Oradaki bazı tanıdıkların önerisiyle, bir kızı istedim ailesinden, verdiler. Alıp geldim, şimdi annemlerdedir.
Sihem, başı önde, anlatılanları serinkanlılıkla dinledi. Hüseyin onun bu halinden cesaret alınca sürdürdü konuşmasını:
-Süt kardeş olduğumuzu öğrenmek, sende olduğu gibi, bende de şok etkisi yaptı. Senin talep ettiğin gibi, ben de karar verdim, bizim evliliğimiz bundan böyle iki kardeş ilişkisine dönüşecek. Boşanmak zorundayız ... Kıbrıslı kıza nikah kıydım onun memleketindeyken. istersen evden ayrılma, çocuklarımızı kardeş kardeş büyütelim ...
-Olmaz, dedi Sihem. Bu zamana kadar eşindim, bundan sonra kardeş kardeş aynı evde yaşayamam. Ben, annemin evine dönüyorum ..