Hiç tanımadığım bir adamı bir sapık gibi takip etmeyi kabul etmiştim. Evet, şimdi de bu saçma ve nasıl yapacağıma dair tek bir fikrimin bile olmadığı iş için hazırladığımı bitirmek üzereyim. Üstümde beyaz yazlık bir elbise var. Başıma büyük, hasır şapkamı taktım ve açık sarı saçlarımın omuzlarımdan dökülmesi izin verdim. Gözümde güneş gözlüklerim ve kolumda çantamla aynadaki görüntüme baktım. Narin ve zarif görünüyordum. Bu halimle bir ajan olamayacak kadar süslüydüm. Neyse ki işin temelinde zaten gerçek bir ajan olmamam yatıyordu. Çantamdan fotoğrafları çıkarıp hedefime, akşamdan beri, milyonuncu defa baktım. Biraz özgüven sağlamak adına genişçe gülümseyip kendimi görevime hazırladım. "Senin için geliyorum ve sen, bu şehirde tutunmam için benim son çaremsin!"