… Rüyamda yüzünü göremediğim bir kadının sesini duyuyordum.
Bembeyaz bir odada yankılanıyordu sesi. "Sen çağırdın beni!" diyordu.
"Düşler ülkesinden senin için gönderildim. Varlığım saf aşktır benim…"
İçine atıldığımız dünyada, siz de sıkıştığınızı hisseder misiniz? Bir karanlıktan çıkmak istercesine başka ruhların varlığını duyumsamaya ihtiyaç duyar mısınız?
"Her ruh, birbirine bağlı; ruhumu ancak bir başkasında görebilirim" diyen bir ses var her satırda. Ruhlarımızın "düzen" arzusu ile "dağınık" varoluşu var. Ceylan ve Seda; aşk, sevgi, bağlılık, iki evlilik… İlişkiler ve şehir; başlangıç, bitiş ve biz… Her dokunuşun izi, rehberliği ve yarattığı direnç bırakmıyor peşimizi.
Kahramanımız Alpay, bir "anlam arayışı" olan yolculuğuna davet ediyor bizi.
"Aşk" tensel olandan tinsel olana evrilecek mi "Son Dokunuş" ile? Yoksa…