Kitap, ulemanın sosyo-politik ve ekonomik durumundan, iktidarla iç içeliğinden tutun, müslim gayrimüslim ilişkilerine, medrese ve mektep mecralarının farklı okuma biçimlerinin oluşmasına ve yeni kültürel teamüllerin ortaya çıkışına, ilmin Hindistan'dan Bağdat'a, Cezayir'e, Cidde'den Şam'a ve bütün bunların İstanbul ile irtibatına varıncaya kadar, derin bir ilişkiler ağını göz önüne sermektedir.
Günümüz Müslümanları arasındaki ilişki ve ufuk daralması hesaba katıldığında, sözünü ettiğimiz bu tarihi ve coğrafi derinliği açığa çıkarmak küçümsenmemesi gereken bir katkıdır. Osmanlı'nın son günlerindeki Şam'da görülen tarihi gündem ve yönelimler ile günümüzdeki İslami tartışmaların şaşırtıcı benzerliğinin görülmesine katkı sağlayacağı açık olan bu kitap, Müslümanlar arasında süren tartışmaların da irtifa kazanması için cesaretlendirici bir seviye ortaya koymaktadır.