Niye Son Ozan?
Livaneli, yaygınlaşmasında halkın belirleyici olduğu bir ozan olarak ortaya çıktı. Onun
"ozan" niteliği, sadece şair-müzisyen değil, edebiyatta ve diğer dallarda da "halkın
sanatçısı" olmaya karşılık geliyordu. Ve öncekilerden farklı olarak, medya çağında
varlığını sürdürecekti.
Yunus, Karacaoğlan, Pir Sultan... Halkın duygularıyla, düşünceleriyle, hayalleriyle
derin bağlar kurabilen böyle sanatçıların yapıtları, dilden dile yaygınlaşıyor, kuşaktan
kuşağa yaşıyordu.
Ses ve görüntü kaydeden, kitapları hızla basan teknolojiler geliştikçe, kaliteli yapıtları
insanlara ulaştırmak kolaylaştı. Dostoyevski, Chaplin, Nâzım... Onlar yayımcılar
aracılığıyla yapıtlarını dünya halklarına ulaştırdılar.
Ne var ki, kitle iletişimi, kısa sürede bir iktidar bileşeni haline geldi. Artık sanatçılar bu
aracıların onayından geçerek halka ulaşabilecekti. Yaygınlaşmak için piyasanın ve
iktidarın beklentisine uygun olmak gerekiyordu.
Livaneli'nin medya içindeki varlığı, kitle iletişim iktidarlarına karşı bir halk direnişine
dönüştü. Bu direniş, iktidarların kişilerde içselleştiği internet çağında da devam ediyor.