Kadın, içindeki o uzun yolculuğun bir ömür süreceğine inanıyordu. Kalbindeki o sonsuz ışığın aydınlığıyla… Gördüğü sevgi karşısında doyacağını sanarak… Çok fazla bir şey istemiyordu hayattan. Dürüstçe sevilmek, anlaşılmak, var olmak… Erkeğine bir çınar misali yaslanarak…
Bilemedi kalbi kırıldığında, gönlü alınmadığında sımsıcak yuvasının o denli soğuk geleceğini. Bekledi, bekledi, bekledi… Tek bir cümle belki! "Her zaman senin yanındayım." İçten, sıcacık, samimi… O kadar da zor olmamalıydı!
Erkeğin sevgisini, doğruluğunu, anlayışını ne denli hissederse o kadar anlamlı yaşayacağına inanarak… Sonra "Olsun!" dedi. Bu kadar biliyor, elinden bu kadarı geliyor. Tüm gücüyle yuvasına sarıldı, sarmaladı bunca ağırlığı hissetmeden. Sonra yoruldu, dağıldı, gücü yetmedi, tükendi… Edebinden sustu…