Türk milletinin ortak paydası olan Mustafa Kemal Atatürk, dünya liderleri arasında gerek yaşadığı dönemde gerekse ölümünden sonra hakkında en çok kitap yazılan liderlerden birisidir.
Bu eserler incelendiği zaman görülmektedir ki, aramızdan ayrılışının 72'nci yılını idrak ettiğimiz bugünlerde hâlâ onun biyografisinde, özellikle soyu, ailesi, öğrenim hayatı, askeri görevleri, Milli Mücadele ve devleti kuruş süreci, hastalığı ve nihayet ölümü, cenaze namazı, cenaze töreni ve defin işlemi ile ilgili olarak birtakım eksik noktalar bulunmaktadır. Şüphesiz bu eksiklikler, yeni belgelere dayanan araştırmalarla tamamlanmaktadır ve tamamlanmaya devam edecektir.Atatürk'ü doğru anlamak ve anlatabilmek için öncelikle özel yaşamının, kişiliğinin ve düşüncelerinin doğru ve tam olarak bilinmesine ihtiyaç vardır. Eksik bilgi veya bilgisizlik, o büyük insanın genç nesillere anlatılmasını ve genç nesiller tarafından anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Bu bilgisizliğin üzerine bir de içeriden ve dışarıdan yürütülen art niyetli ve kötü niyetli propagandaları, çalışmaları eklediğimizde ortaya eksik ve yanlış bir Atatürk imajı çıkmaktadır.0 büyük insanın hayatının son perdesini aralayan, inceleyen bu eserin doğru Atatürk'ün anlaşılmasında önemli bir boşluğu dolduracağını düşünüyoruz.
Çünkü bu çalışma, Milli Savunma Bakanlığı Arşivi, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi ve Anıtkabir Belgeliği gibi üç önemli arşivde bulunan çok sayıda yeni belgeye ve ilk defa burada kullanılan bazı tanıkların anılarına dayanmaktadır.