Küresel ekonomi pastasından önemli oranda pay alan ister gelişmiş, ister gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan reel veya finansal krizin etkileri, fark etmeksizin adeta ışık hızıyla tüm ülkeleri kuşatmaktadır. Pandemi ile başlayan ve 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya-Ukrayna Savaşı ile devam eden kaos ortamı ve etkileri, halen dünya ekonomisinin durgunluğa doğru gitmesindeki en önemli unsurlardan, belki de birincisidir. Özellikle doğal gaz ve petrolün arz tedarikinden kaynaklanan nedenlerle fiyatlarının neredeyse iki kat yükselmesi başta Avrupa olmak üzere, dünya ekonomisinin dengesini alt üst etti. Türkiye-Rusya-Ukrayna liderlerinin ortak ve özverili çalışmaları sonucu tahıl ürünlerinin başta olmak Afrika ülkeleri üzere geri kalmış ülkelere ulaştırılarak açlık sorunun, şimdilik kaydıyla da olsa çözüme kavuşturulması önemli bir gelişmedir. Ekonomik, siyasi, sosyal ve toplumsal açıdan küresel alemin istikrara kavuşup kavuşmaması, ABD – Avrupa – Çin – Rusya dörtlüsünün birbiriyle ve etkisi altına aldığı ülkelerin gruplar halinde karşılıklı takip edeceği politikalara göre şekillenecektir. Bu bağlamda siyasetçilerimiz Türkiye'nin birliği, dirliği, varlığı, bütünlüğü ve uluslararası hukuk kurallarından kaynaklanan haklarımızdan hiçbir konuda zerre kadar geri adım atmadan, coğrafi yakınlığı nedeniyle başta Avrupa Birliği üyesi ülkeler yanı sıra ABD, Rusya ve İngiltere ile giriştiği ekonomik, siyasi ve askeri politikalarını adeta bir sanatçı inceliğinde sürdürmeli ve en ufak bir hata yapmamalıdır.