İnsan, sosyal ve doğal çevrenin bileşkesidir. İnsanın çevreyle etkileşimi, aynı zamanda, farklı yapısal üretimlerin ve anlam dün yasının doğmasına alan açar. "Anlam'ın" üretimi ve anlam kazanma süreçlerinde etkin ve belirleyici etken mekandır. Mekan, insan ile değişen, dönüşen, aynı zamanda değiştiren ve dönüştüren bir dinamizmi de tanımlar. Toplumsal olanın mekanı, mekansal olanın toplumu şekillendirdiği, yinelenen, yenilenen bir değişim ve dönüşüm süreci olarak mekan, hem toplumsal ilişkilerin çerçevesini belirleyen temel dinamiklerin kaynağı, hem de toplumların sahip olduğu kültür, bellek, kimlik, aidiyet, temsiliyet gibi bütün sosyal üretimlerin yansımalarının sahnesi durumundadır. Dolayısıyla toplum mekansal, mekan ise toplumsal bir üretim süreci ile ilişkilendirilebilir. Mekan, coğrafya biliminin merkezinde yer alan bir kavramdır.
Uzun yıllar boyunca, durağan ve değişmeyen "mutlak mekan" anlayışının hakim olduğu coğrafyada, özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren çok paradigmalı bakış açılarının şekillendirdiği bilim mecrasında mekan kavramı; sosyal, kültürel, ekonomik ve politik bağlamda çok yönlü ve çeşitli süreçler ile yeni yeni anlamlar üzerinden boylandı ve gelişim gösterdi. İnsan-mekan ilişkisi ve bu ilişkiselliğin ortaya çıkardığı tüm üretimler sosyal coğrafyanın konularındandır. Mekansal ve toplumsal fenomenleri sosyomekansal çözümlemelerle analiz eden sosyal coğrafya, bu bağlamda sosyal bilimler alanındaki kuramsal çalışma ve tartışmalara önemli katkılar sunmaktadır…