Her ilin, kendi tarihsel ve güncel sorunları bulunduğu için sosyal demokrasinin her yerde geçerli tek bir belediyecilik yoktur. Ancak her dönemde geçerli ideolojik, düşünsel değerler vardır ki; Vahap Seçer'le birlikte "CHP'nin Mersin Modeli" adını verdiğimiz "radikal değişim" dönemi başladı.
Kentin çeşitli kompartımanlara ayrıldığı, görsel-mimari olarak tam anlamıyla katledildiği dönemde, 2019 seçimleri ve sonrasında Seçer, en temel sorun kutuplaşmayı bitirerek, her kesimin başkanı ve kentin lideri olmayı başarınca model oluşum süreci başladı. Kentin, Seçer etrafında birleşmesi Mersin modelinin olmazsa olmazıydı; çünkü tüm kesimlerin enerjisini bir araya getirerek güçlü bir sinerjik ortam oluşturuldu. 2019 seçim sonuçları CHP'nin iktidar biletidir.
Mersin modeli, radikal bir kültürel yenilenme sürecinde, kent tarihinin bilinmeyen yönlerinin ortaya çıkarılması ve geleneksel davranış kalıpları ve yaşam biçimleri yerine; hoşgörü, demokrasi, barış ve kardeşlik temelinde yeni bir yaşam tarzının bilinçlere kazanmasını amaçlarken; iç barışı sağlamış göç insanlarını tehdit değil, zenginlik olarak gören yepyeni bir ideolojik-düşünsel yaklaşımın kentin tamamını kucaklaması ile öne çıktı. Bununla birlikte, Seçer'i diğerlerinden ayıran, güçlü bir kadın devrimi başlatmış olmasıdır.
Her kentin kendine özgü sorunları üzerinden kendi modeli oluşturulacaktır; ancak bunun ön koşulu, o kentin başkanının "kentin lideri" olması, olabilmesidir. Vahap Seçer Modeli, lider olarak kabul görmesiyle birlikte oluşmaya başlamıştır...
Aslında bu süreci bir nevi Rönesans olarak (yeniden doğuş) değerlendirebiliriz.