Tanpınar'ın "yeni bir dünya içinde kendimizi bulmaya borçlu olduğumuz" zekâ olarak tanıttığı Şinasi'nin adını batılılaşma çabamızdan ayrı düşünemeyiz. Batıcılık yönüyle Şinasi şüphesiz ki fazlasıyla aşılmış bir kişidir. Ancak onun düşüncesinin önemi, belli bir dönemde bu tercihini toplumsal kurumlar bütünü bakımından çok yönlü olarak, belli bir tutarlılık ve kararlılıkla ifade edip konuyu aydınların meselesi haline getirmiş olmasındadır. Bu yönüyle onun toplumsal düşünce tarihimizdeki yeri dönemindeki kimse ile ölçülemeyecek kadar önemlidir. Hedefini iyi gören, belli bir kültürün -belli- değerleri etrafında düşüncesini öğrgütleyerek topluma ulaşmaya çalışan Şinasi'nin "bütün" bir aydın olması onun başka bir çok yenilikçiler gibi tereddütlü ve müphem bir başlangıç olarak kalmasına izin vermemiştir.