Manevî sosyal hizmet, hizmetten yararlananların ruhî ve bedenî, maddî ve manevî bir bütünlük arz ettikleri hakikatini rehber edinir. Bu bakımdan sosyal hizmet, bireylerin mensup olduğu toplumun inancına, dinine, gelenek ve göreneklerine, kısacası bu unsurları ihtiva eden kültürüne duyarlı olmak durumundadır. Bunun yanı sıra, bilhassa bıraktığı ruhî yahut manevî tesirler açısından bireyin hayat hikâyesinin nirengi noktalarını bilmek, ona sunulacak sosyal hizmetin kalitesini ve başarısını artıracaktır. Sosyal hizmet uygulaması hakkında birçok çalışması bulunan Ian Mathews, kitabında bu hususları her bir gruba yönelik sosyal hizmet çalışması üzerinde örnek vakalarla ve değerlendirmelerle incelemiştir.
Kitap, üniversitelerin Sosyal Hizmet Bölümü öğrencileri için bir ders kitabı ve mezuniyetlerinden sonra sosyal hizmet uygulamalarında onlara rehberlik edecek bir el kitabı niteliğindedir. Kitaptaki uygulama örneklerinde farklı dinlere mensup bireylere yer verilmekle birlikte, ağırlıklı olarak Batı ve Hristiyan toplumları nazarıdikkate alınmıştır. Dolayısıyla kitaptaki analiz ve uygulama örneklerinden tam ve doğru bir şekilde istifade etmek isteyen sosyal hizmet uzmanları, hizmet verdikleri bireylerin ve grupların sosyo-kültürel geçmişlerine ve dinî mensubiyetlerine duyarlı okuma yapmalıdırlar. Böylece mesleğin evrensel ilkeleri, yerel hususiyetlerle bir bütünlük içerisinde yorumlanmış olacaktır.
Ayrıca bu kitap, Batı'daki manevî sosyal hizmeti, kendi toplumumuzdaki sosyal hizmet uygulamalarıyla kıyaslama imkânı sunması açısından da istifade edilebilecek bir eserdir.