Sosyoloji Günlükleri başlığıyla okuyucuya takdim edilen bu kitapta gündelik dinî sosyal sorunlar sosyal bilimsel bir ilgi ve duyarlılık içinde ele alınmakta ve öne sürülen projeksiyonların değerlendirilmesinde Türkiye'nin tarihsel, kültürel ve entelektüel kodlarına sıklıkla başvurulmaktadır.
Sosyoloji Günlükleri, siyasetle dini gündelik gerçekliğin esaslı bir şekilde parçası olarak görme arzusunda olanlarla, onu elden geldiğince kamusal alanın dışına itmeye çalışanlar arasındaki gerilime odaklanmakta ve bu bağlamda açığa çıkan bir enerjinin belli başlı çıktılarını edebiyatla akademinin ortaklaşa ürettiği bir zeminde ele alarak mütevazı bir şekilde kendi tarihine tanıklık etmektedir.
Yeni Türkiye'de dinin hangi temsiller üzerinden kendini var ettiği, verili politik bağlamlara borçlu görünen örgütlü dinsel yapıların rekabet alanlarının nasıl işlediği, gündelik dini söylemlerin yer yer politik ataklarla örtüşebilen müfredatı ve kurucu aktörlerin hemen her durumda yeniden inşasına fırsat veren heyecanının açığa çıkardığı pragmatizm bu kitapta yer alan günlüklere damgasını vurmuştur.