Dengbêjlik: Kürt kültürünün temel alt yapısını oluşturan, içerisinde; toplum bilimi, filozofluğu, sözlü edebiyatı, siyasi ve tarihi misyonu barındıran sanatsal bir olgudur. Tarih boyunca kültürlerini sözle icra etmek zorunda kalan Kürtler, Dengbêjlik geleneğini ile köklü temelleri olan kültürlerinin günümüze kadar ulaşabilmesini sağlamışlardır. Söz uçarken yazını kaldığı durumunu ters yüz eden dengbêjler, müziğinde yardımıyla ortaya; stranlar(şarkı),kilamlar (manzum hikaye) ile lawjeler(mistik vaazlar) çıkarmışlardır. Böylece Kürtlerin günlük yaşamlarındaki en küçük ayrıntıları da kapsayan sözlü bir edebiyat başlamış ve bu anlatılar, içerisinde melodiler sayesinde geniş kitlelere ulaşmış ve yüzyıllarıdır devam eden bir geleneğin oluşmasını vesile olmuştur.1 Sonuçta Dengbêjlik Kürt toplumunun bütün değer yargılarının söz ile ifadesidir. Tersten sorarsak, Dengbêjlik, Kürt dili, kimliği açısından, edebiyatı, gündelik ve aile yaşamı açısından, ya da başka uğraş alanları açısında ne gibi kaza-nımlar ile ilişkilendirebiliriz.2
"Dengbêjîn bir toplumsal yanı, yani bir nevi bir görev ve bu kültürü icra eden kişilerin de birer sıfat ve görev sahibi olduğu yargısından hareketle diyebiliriz ki, onlar toplumun sıkıca inandığı yaratılış efsanelerini, toplumun bütününü etkileyen kahramanlık destanlarını, toplumun karşı karşıya kaldığı büyük felaketleri yine o zamanlarda inanılan dinin (Mitraizm, Magicilik, Zerdüştlük) ilahilerini şarkılı bir şekilde okuyup diyar diyar gezen ve toplumun da bunlara inanmasını sağlayan birer dini rahip ya da görevli idiler. Dengbêjler aynı zamanda dini ritüeller sırasında bu ilahileri o ritüelleri yöneten, bir nevi toplumun manevi ve psikolojik dünyasına yön veren, etkileyen rahipler idiler.