Her çağın toplumsal yapısı, kendine özgü bir eğitim anlayışına sahiptir. İçerisinde bulunduğumuz küresel bilgi toplumunda, 21. yüzyılın yükselen değeri olarak bilimsel bilginin ve teknolojik gelişmelerin artması yeni bir eğitim anlayışını da beraberinde getirmiştir. Günümüzde ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel alanlarda meydana gelen değişimler, eğitim kurumunu doğrudan etkileyerek, eğitim sistemlerinin yeniden yapılandırılmasını zorunlu kılmıştır. Toplumsal değişim süreci ve bu değişime bağlı olarak ortaya çıkan ihtiyaç ve beklentilerin göz ardı edilmesiyle oluşturulan eğitim programları ve süreçlerinin uygulanması, gerek bireysel gerekse toplumsal alanda birçok sorunu beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla eğitim kurumunun önceliği; eğitim programlarının ve müfredatın oluşturulmasının ve uygulanmasının toplumsal bağlamından koparılmadan gerçekleştirilmesi olmalıdır. Bu kaygılar ve beklentiler göz önünde bulundurularak hazırlanan ve oldukça zorlu bir sürecin ürünü olan çalışma, Eğitim Sosyolojisi alanına bu konuda bir katkı yapmayı amaçlamaktadır.