Bir asker dışarıdan vagondakilere avazı çıktığı kadar bağırıyordu.
"Susun! Susun, sizi gidi lağım fareleri!"
Gözlerinde lağım farelerinden hiçbir farkımız yoktu. Besbelli vagonlar dolusu tepeleme lağım faresinden kurşunsuz barutsuz kurtulmak istiyorlardı. Acaba aralarında bu insanlık dışı uygulamaya karşı çıkan, üzülen, içi sızlayan, utanan var mıydı? Onca insanlıktan çıkmışların arasında insan kalan, kalabilen, birileri bulunur muydu? Bulunurdu elbet, mutlaka bulunmalıydı… Var olduğuna inanmak istiyordum.
Vagondakiler dışarıdan hiçbir reaksiyon alamayınca kapıyı yumruklayıp sarsmaktan vazgeçtiler. Yavaş yavaş umutsuz yakarışlara dönüştü isyanları. Ki bu defalarca denenmişti ve her defasında kendi seslerinde boğulmuşlardı.