Türkiye üzerine söylemler coğrafî, tarihsel, kültürel, etnik ve dinsel olmak üzere farklı okuma düzenlerinde [registre] kuruluyor. Bu çoğul okuma düzenlerinin birbiriyle kesişmesi, Türkiye temsillerinin inşasında karşılaşılan oldukça önemli bir fenomendir. Söylem nesnesini anlamlandırmak için çoğul okumaların iç içe geçmesi bize nesnelerin Asyalı ya da Avrupalı olarak algılanmasının coğrafyadan çok tarihe bağımlı olduğunu gösterir. Sözgelimi, Çatalhöyük gibi coğrafî anlamda Türkiye'nin Asya kısmında bulunan tarihsel bir kentin Avrupalı bir yer olarak düşünülmesi dikkate değerdir. Çatalhöyük, özellikle Géo'da yayınlanan metinlerde, hiç tereddüde yer verilmeksizin takdir ve beğenin ağır bastığı bir dille ele alınır ve Batı uygarlığını temsil eden bir kent olarak sahiplenilir. Söz konusu kent, tarihsel ve kültürel bir bakış açısından Avrupa için oldukça önemli bir yer olarak kurgulanır.