Bazı deyimler, bir öyküye, ya de bir söylenceye de dayalı olabilir. (Taş kesilmek gibi) Deyimlerde sözcüklerin sadece günümüzdeki anlamlarını bilmek yeterli olmayabilir. Mal mal bakmak' (Mal gibi bakmak) deyimindeki, 'mal' sözcüğünün bildiğiniz anlam dışında, Uygurlar ve Karahanlılar dönemlerinde "sığır, koyun, davar" demek olduğu bilinmesi gerekir.
Yer ve kişi adları bazen deyimi oluşturan sözcüklerden daha önemli olabilir; "Dimyat'a pirince giderken eldeki bulgurdan da olmak" deyimindeki 'Dimyat'ın Osmanlı'nın bir ili durumunda olan Mısır'ın kuzeyinde tek pirinç üret- me merkezi olduğunu bilmeden yorumlamak olası değildir. Birine kızdığımızda "Fizan'a kadar yolun var" deyip, tepkimizi gösteririz. Peki, nerededir bu ' Fizan' dedikleri yer ve neden başka bir yer değil?
Ya da "Ahfeş'in keçisi gibi baş sallamak" deyiminde kilit sözcük durumunda olan 'Ahfeş'in bir Arap dil bilimcisi olduğunu bilmeden elbette yorumlanamayacaktır.
Mehmet Genç; eğitimci kimliğiyle Türk sosyal ve kültürel hayatına binlerce yıllık bilgi birikimiyle dahil olan deyimleri öğrenciler, eğitimciler, araştırmacılar ve konuya meraklı okurlar için derledi...