…hiç beklemediğim bir şey oldu o akşam.
Gök yarıldı, ay parıldadı, yıldızlar içimi ısıtmaya, rüzgar kanımı dondurmaya başladı. Öyle bir sesti ki duyduğum, gökyüzü kadar mavi, gece kadar serin ve sonsuzluk kadar temiz. Sanırsın ki rüzgar şarkı söylüyor, zaman akmaktan vazgeçmiş, oturmuş dinliyor. Bu muazzam sesin yüzüne bakmak, ona cevap vermek imkansız. Göğsüm daralıyor, korkuyorum ve nihayetinde farkında olmadan, kekeme bir halde cevap veriyorum.
Sonra bir soru daha soruyor...
Oturup, saatlerce hiç konuşmadan onu dinlemek ve ölmek istiyorum. Mecburen cevap veriyorum, o susuyor, ben susuyorum.