21.yüzyıl iş dünyasında işletmelerin yoğun rekabet ortamında fark yaratma zorunlulukları ve hızla değişen çalışma koşulları altında,özelikle yetenekli çalışanlar hem kişisel alanlarını koruma çabaları hem de kariyer hedefleri doğrultusunda işe yönelik beklentilerini giderek kişiselleştirmektedirler. Bunun farkında olan insan kaynakları uzmanları işe alım süreçlerinde yetenekli çalışanların -yıldız oyuncuların- işletmeye kazandırılması için standartlaştırılmış, yazılı sözleşmelerin yanı sıra, aday için değerli olabilecek bir takım vaatlerde verilebilmektedirler. Akademik yazında, işveren-çalışan ilişkisinde karşılıklı beklentileri içeren ve güvene dayalı olan bu vaatler ya da sözler psikolojik sözleşme olarak adlandırılır.
Elinizde tutmakta olduğunuz bu kitabımda, gerek özel sektör gerekse akademik hayattaki iş deneyimlerim, dostlarımın iş sıkıntıları ve ikilemlerine yönelik gözlemlerimden yola çıkarak "Söz uçar mı?" sorusuna, psikolojik sözleşmeler bağlamında yanıt bulmak istedim.
Kitabın birinci bölümde, psikolojik sözleşmenin akademik yazındaki ortaya çıkışına, teorik temellerine, türlerine ve taraflarına yer verilmiştir.İkinci bölümde, küçük bir örneklem üzerinde gerçekleştirilen araştırma bulguları paylaşılmış ve hangi vaatlerin gruplar açısından fark yarattığı ya da daha değerli olduğu araştırılmıştır. Üçüncü bölümde ise, "Tek ölçü herkese uymaz! (one size doesn't fit all!)" prensibinden yola çıkılarak yurtdışında İKY uygulamalarında son dönemde giderek gelişen Kişiye özgü iş sözleşmelerine (i-deals) ve çalışanlar ile işletmeler açısından çıktılarına yönelik bilgiler sunulmuştur.