Kelimeler, bir kördüğüm gibi bağlanıyor şah damarınıza. Elinizi kalemden ayıramıyorsunuz. Gözleriniz uzakta, elleriniz kalemde. Dert, acıyı salmıyor ki! Acıya sarılıyor, ama acıyı da umuda çevirmek istiyor hep. Bir yanımız mahzun, bir yanımız küçük bir çocuğun çaresizce uzanan elleri... Bir yanımız mahkûm, bir diğer yanımız başka bir coğrafyada.. Şiir, insanın kendisi için yazdığı değil, kendinden yazdığıdır, kendi gibi olanlara bağladığıdır. Kalem ayrılığa, kalem gecenin koyu siyahından beyaz bir ipliğe dokunmuyorsa o şiir, şiir değildir. İşte bu yüzden şiir deyince selama duruyoruz! Ben de bir şiirin yolcusu olmak istedim. Tutmak istedim, baharın o rengârenk çehresinden... Şiir bazen, kaçırılan bir trene yetişememenin hüznü, bazen de bir çocuğun gözlerindeki masumluğuydu... Sokak köşesinde dizlerini çökmüş, hayal kırıklıklarını toplayan bir kızın çaresiz elleriydi şiir. Şiir beni götürsün istiyorum, nereye götürürse orası şehrimdir; bunu, böyle kabul ediyorum!..