1942 yılında eşi ile birlikte Brezilya'da intihar eden ünlü yazar Stefan Zweig'ın veda mektubu, uzun yıllar boyunca kayıplara karışmıştı... Ölümünün 70. yıldönümü olan 2012'de İsrail Milli Kütüphanesi tarafınca basına tanıtılan bu mektubun o arşivlere nasıl ulaştığı bugüne dek geniş kitlelerce tam olarak bilinmiyordu. İşte bu konudaki "sır perdesi", kitabımıza adını veren belgesel öykü aracılığı ile ilk kez aralanıyor!
Yazmanın en zevkli yanı, kalem tutanın gerçek olayları belirli bir yerde nasıl gelişmesini istediği veya istemediği şekle sokması değil mi? Böylece, çoğu kez tekdüze olarak gelişen yaşama, öyküsel de olsa, keyifli/ürkütücü, ancak her haliyle rengârenk bir çehre verilmiş olur!
İşte bu kitapta bulacağınız öykülerin bir bölümü, bu sağlıklı karışımı sergiliyor: Bazıları tamamen düşsel olmakla birlikte, kimileri gerçek olaylara dayanıyor veya onlardan hareketle yarı gerçek, yarı kurmaca bir yol haritası çiziyorlar... Bazıları ise –isimler dışında– düpedüz gerçektir! Türleri gerilim, bilim kurgu, belgesel veya mizahtır, mekânları ise Brezilya'dan İsrail'e, Viyana'dan Güney Afrika'ya uzanıyor, bir bölümü ise eski yılların veya 2058 yılının İstanbul'unda geçiyor...