M. Ö. 3. yüzyılda Atina'da Kıbrıslı Zenon tarafından kurulmuş ve yaklaşık beş yüzyıl gibi uzun bir süre boyunca varlığını sürdürmüş olan Stoacılık, günümüzde genellikle ahlaka ilişkin kuramlarıyla anılır. Oysa okulun erken dönem düşünürleri, felsefeyi mantık, fizik ve etikten oluşan bir bütün olarak ele alırlar ve her bir araştırma alanının "doğaya uygun yaşama" amacını gerçekleştirmek için zorunlu olduğunu öne sürerler. Bu ayrımdan ve zorunluluktan hareketle nesnesi bizzat doğa olan fiziği ele alan bu kitap, Stoacı fizik anlayışının ayrıntılarına odaklanmaktadır. Kitapta Stoacı metinlerin ve aktarımların kılavuzluğunda sınıflandırılmış olan fizik kuramlarıyla, geleneksel metafiziğin temel kategorilerinden, kavramlarından ve ayrımlarından farklı bir anlayışın olanaklı olabileceği temellendirilmeye çalışılmaktadır.
Böylelikle geleneksel metafiziğe özgü kavramların ve kuramların metafizik ötesine uzanan kullanımları ve bunların doğurmuş olduğu temel problemler, alternatif bir düşünce aracılığıyla düşünülebilir hale gelir. Stoa fiziğinde farkına varılabilecek her türlü özgünlüğün aynı zamanda felsefi ve yaşamsal bir olanak olarak da düşünüldüğü dikkate alınırsa, gerçekliği algılama biçimimizin ve gerçekliğe dair yargılarımızın da Stoacılık aracılığıyla sorgulamaya açılması mümkündür.