Kafkas kökenli bir insan olmama karşın, olabildiğince nesnel olmaya çalışsam da, dünyanın dört bir yanına dağılmış Şu Bizim Çerkesler için salt bir ağıt değil, bir övgü olacaktır anlatacaklarım. Çünkü onlar buna değer. Çünkü her halk övgüye değer özellikler taşır. Tarihinden, kültüründen, geçmişinden gelen övünç kaynağı, övünç belgeleri olabilecek olaylar yaşamıştır her halk. Kafkasyalılar bunların üstüne bir de acıyı, kıyımı, sürgünleri yaşamışladır. Anayurtlarından kopartılmışlar, dünyanın dört bir yanına dağıtılmışlardır. 'Dağılmış Ekmek'lerine sahip çıkıp varlıklarını sürdürebilmek için kıyımları, kıtlıkları, ölümleri göze almışlardır. Tıpkı Yahudiler, Afrikalılar, Ermeniler, İrlandalılar, Filistinliler gibi. İşte tüm bu nedenlerle ben Kafkasyalıları 'gömmeye değil, övmeye' çalışacağım. Dünyanın merkezinin Kafkasya ve Kafkasyalılar olduğunu söyleyip Nasrettin Hoca gibi: 'İnanmıyorsanız araştırın, öğrenin, tanıyın, tanışın,' diyeceğim.