Bir yerlerine iğne batırılmış gibi zıplamıştı kaba bıyıklı esmer memur. Omuzları öne doğru eğilirken, gözlerinde kirli ve güçlü ışıklar parlamış, hırsından burnuyla şakağı şişmiş, gırtlağındaki iri çıkıntı aşağı yukarı oynamaya başlamıştı.
"Neler söylediğini işittiniz." dedi. "Laik devletimizin dairesinde İslam'dan söz etti. Propaganda yaptı, suç işledi. Şahitsiniz, suç işledi."
Elini kolunu sallıyor, kin dolu gözleri fır fır dönüyordu. Kişiliği değişip yerine yeni bir insan gelmişti sanki.
Usta hikayeci Hüseyin Karatay, yılların imbiğinden damıtılarak süzülmüş bir hikâye seçkisi daha sunuyor. Acı ve neşesiyle, sevgi ve nefretiyle, umut ve hayal kırıklıklarıyla hayata dokunan, hayatın içinden hikayeler…