"Çalışmamın tutanaklarla ve yapıtların analizleriyle iç içe bir yapı sergilemesi, Sevgi Sosyal'ın olayları yaşama sırasına riayet edilmesi ile ilgilidir. Bir eserden söz ederken bir yargılamaya ya da tutanağa geçilmesi ya da tam tersinin olması, yazarın kısa hayatına sığdırdığı yargılamaların uzunluğundandır. Bu tutanaklar içinde bir uçtan bir uca savrulurken, evet yazmazsa olmazdı. Onu özgür kılan bu muhteşem yazma gücü bize, bugün elinizde tuttuğunuz onun gerçek hayattaki yargılama, edebiyat/sanat sarmalını verdi."
Deniz Keziban Çakıcı, Sevgi Soysal'a ait yapıtları politik bir çerçevede analiz ederken aynı zamanda 12 Mart 1971 askerî darbe dönemi Sıkıyönetim Komutanlığı mahkeme tutanaklarıyla birlikte, arşiv değeri olan birçok belge, mektup ve el yazmasını gün ışığına çıkarıyor. Bunun yanı sıra, geniş bir Sevgi Soysal biyografisi ve bibliyografyasına yer veriyor… Soysal'ın "kıvrılan perçemlerine asılan tutkularına" Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan 12 Mart dönemine uzanan genel bir bakış sunarken, yazarın durduğu noktayı ve o yazınsal noktaya nasıl geldiğini belirginleştiriyor. Tüm bunları, yazarın yargılanma süreci ile eş zamanlı biçimde onun yaşama ve yazma sırasını bozmayacak bir anlatı kurarak ortaya koyuyor. "Suç Bütün Perçemlerimdeydi", Sevgi Soysal'ın 12 Mart sanıklığının arka planında yaşananlara, yaşamına, yapıtlarına ilk kez ayrıntılı şekilde yayımlanacak belgeler eşliğinde ışık tutan kapsamlı bir çalışma.