Tomarları yazmaya başladıktan sonra yaptığı araştırmalar ve okumalar sonucunda kendini bu konu üzerinde hasseten bir kitapçık yazmak zorunda hisseden Sâdık Vicdânî, konu ile ilgili kitaplarda görmeye pek alışık olmadığımız 'efdaliyyet' konusu ile başlar kitabına. Birçok sözlüklerden istifade eder. Sözlüklerde ve ilgili gördüğü kaynaklardaki görüşleri zikrettikten sonra bu defa büyük mutasavvıfların meşhur eserlerine müracaat eder. Kitabında Doğu ve Batı tasavvuflarındaki farkı incelemeye başlar. Hakk'ın akıl veya keşf ile bilinebileceğini söyler. Sûfî ve tasavvuf kelimelerinin aslını tartışan müellif, temel kaynak eseri olan Kuşeyri'nin tarifini ve Abdunnafi Efendi'nin yaptığı tercümeyi vererek başlar. Sufi kelimesinin nereden geldiğini tartışmaya devam eder. Sufi kelimesinin yün elbise giydikleri için alındığını Bektaşilikten de örnek vererek açıklar. Eserinde çeşitli tarihçilerin kitaplarından da yararlanan Vicdani'nin kitabı, konu vakıf olma isteyenler için mutlaka okunması gereken bir eser niteliğindedir.