İngiliz tarihçi Arnold Toynbee Batı medeniyeti karşısında İslâm dünyasının pek şansı olmadığını söyler.
İslam dünyası için iki seçenek vardır. Ya Roma'ya başkaldıran "Zealot" modeli ya da teslimiyetçi "Herodian" modeli.
Zealotmodelinde yabancı güç karşısına son model silahlarla çıkıp üstün taktiklerle savaşa giriştiğinde ve bu karşılaşma durumu kötüye gittiğinde kendi geleneksel savaş taktiklerini titiz şekilde uygulayandır.
Herodianise kendisinden hünerli ve daha iyi silahlanmış birisiyle karşılaştığında geleneksel savaş taktiklerini bırakarak düşmanın taktik ve silahlarıyla savaşmayı öğrenen insandır.
Tanzimat ile başlayan bu Herodian yaklaşım Cumhuriyetin ilk yıllarında etkisini iyice artırmıştır.
Sultan Abdülhamid Hân ise iyice zayıflayan devleti çağın gereklerine uygun bir şekilde yeniden organize etmeye çalışırken Osmanlı medeniyetinin tarihsel misyonuna sahip çıkmış, manevi yönden yapmış olduğu değerlendirmeler ile devleti ve milleti derleyip toparlamaya gayret etmiştir.
Sultan 2. Abdülhamid, dünyanın son evrensel hükümdarlığı olan Osmanlı Devleti'ni mutlak güçle yöneten son Osmanlı padişahıdır. O'nun tahttan indirilmesi esasta Osmanlı'nın da vedasıydı.