Sultan Aziz ve Sultan Murat'la kaçırmak üzere olduğumuz treni, Sultan Abdülhamit'in ileri görüşlülüğü ve Türk-Japon ortak tarihinin başlangıcını teşkil eden Ertuğrul Firkateyni sayesinde yakaladır. Temmuz 1889'da İstanbul'dan yola çıkan bir iade-i ziyaret gemisidir Ertuğrul.Trajik bir kesişme noktası...Japonya'da üç ay kalan gemi, Japon bahriyesinin tayfun uyarısına rağmen planladığı üzere 15 Eylül 1890 tarihinde Yokohama Limanı'ndan ayrıldı. Fakat ne acıdır ki; Kuşimoto açıklarında tayfuna yakalanan Ertuğrul Fırkateyni trajik sonu Türk-Japon halklarını yakınlaştırdı. Yöre halkı, kazadan kurtulanlara büyük yardım ve yakınlık gösterdi. Torajiro Yamada isimli bir Japon, şehityakınları ve kazazedeler için yardım kampanyası düzenledi. Toplanan para aynı kişi tarafından dönemin padişahına teslim edildi. Hayatta kalan 69 denizci, Japonya İmparatorunun talimatıyla Hiei ve Kongo isimli iki askeri gemi ile İstanbul'a gönderildi. Acıyla başlayan dostlu, Kuşimoto kasabası Mersin ve Yakakent ile kardeş şehir olmasına uzandı bugün, Kuşimoto'da bir de müze bulunmaktadır. 1974 yılında inşa edilen Türk Müzesi'nde Ertuğrul Fırkateyni'nin maketi, gemideki asker ve komutanların fotoğrafları ve heykelleri bulunmaktadır. Yola çıkardığımız ve uzak ülkenin yabancı insanlarını Osmanlı'yla buluşturan Ertuğrul Fırkateyni'nin güvertesinden yola çıkmadan önce,Bab-ı Ali koridorlarındaki yeni ülke bürokrasisini seyreylemeye varmısınız?